MAYIS AYININ İKİNCİ PAZARI ANNELER GÜNÜ

Kadınların başaramayacağı, üstesinden gelemeyeceği hiçbir iş yok. Bilirsiniz, Anadolu’da erkekleri kahvede gün geçirirken onlar rençberlik ederlerdi, yine de öyledir çoğu köylerde. Hakkını yemeyelim bazı aileler beraber çalışır tarlalarda ya da iş bölümüyle biri hayvanları otlatırken diğeri de süt sağar… Aslında öteden beri kadın konusunda bizim içine düştüğümüz bir tezat var. Hem “Kadın narindir, naziktir ağır işlere gelemez, bu babda erkeklerle boy ölçüşemez” denilir, hem de en ağır işçiliği onlar yüklenir. Kadınlıklarından ödün vererek. O ağır işlerde çalıştıkça zorlaşır kadınlıkları.
Sadece bizim ülkemizde mi durum böyle?
Orta Asya cumhuriyetlerinde, Rusya’da garsonluk, rençberlik, yol işçiliği, makine tamirciliği, duvar boyacılığı, duvar ustalığı, buldozer, kepçe operatörlüğü, otobüs, tramvay şoförlüğü yaparken görürüz kadınları. Bugüne kadar bizim sadece erkeklere yakıştırabildiğimiz birçok işte çalışıyorlar.
Nerede bu memleketin erkekleri diyesi gelir insanın.
19. yüzyıl Fransa’sında maden ocaklarında bile çalışmış kadınlar.
Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesi
Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren yasal düzenleme 1934 yılında yürürlüğe girdi. Kadınlar 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkına sahip oldu.
Avrupa’da durum farklı mı?
Avrupa’da kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi 20. yüzyıldadır.
Almanya 12 Kasım 1918’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi için ilk adımı attı. Yapılan ilk seçimde meclise 37’si kadın 432 milletvekili girdi.
Finlandiya, 1906’da kadınlara oy hakkı tanıyan ilk Avrupa ülkesi oldu.
İsveç yönetimi 1906 kararlarıyla, kadınlara meclis seçimlerine katılma ve oy vermek hakkı tanımıştı.
Bolşevik Devrimiyle, 1917’de Rusya ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden bir kısmında da kadınlar seçme ve seçilme hakkı elde ettiler. Bu hak 1918 yılı genel seçimlerinde ilk defa kullanıldı.
Fransa’da ise 4 Ekim 1944’de yapılan yasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi.
En ilginciyse; İsviçre’de bir kanton kadınlara 1990’da oy hakkı verdi.
annelerimize ithafen
Toplum kadınlara kapıları açtıkça, kadın üretkenliğini kazanıyor, sesini duyuruyor, varlığını ortaya koyuyor. Ama ölçülü ama değil. Toplum kadın erkek beraberce onarılır. Yarınları hazırlayış böyle bir ortaklıktan doğuyor. Kadın erkeğin her noktada elele olmadığı bir toplumun sağlığından bahsedemeyiz.